Çok kıymetli HRD Gönüllüleri,
Covid-19 salgını tüm dünyada devletlerin sert ve katı önlemlerine sahne oldu. Esasında Covid-19 salgını, bizler için bir insan hakları krizidir. Gelişmiş ülkeler dahi salgını önlemek adına aldıkları bazı kararlarda ölçülülük ilkesine aykırı hareket etmiştir.
Otoriter rejimler ise salgını fırsat bilerek, özgürlüklerin ve temel hakların altını oymaya devam ediyor. Önlemler keyfi olarak alınmakta ve yasadışı uygulanmaktadır. Öte yandan, salgından özellikle etkilenen hasta, yaşlı, tutuklular ve düşük gelirli gruplar korunamamaktadır.
Gözlemlediğimiz bir diğer olgu da Türkiye’deki gibi otoriter rejimlerin, salgın bahanesiyle gazeteci, insan hakları savunucuları veya en basit şekilde hakkını arayan herkes üzerindeki baskıyı daha da artırdığıdır.
Temmuz 2016 sonrasında artan ve özellikle Gülen hareketini hedef alan kitlesel gözaltıları Aralık 2020 (872 kişi) ve Ocak 2021 (1238 kişi) döneminde de devam etmiştir. Bu dönemde, toplam 2110 kişi keyfi olarak gözaltına alınmıştır (https://tr.solidaritywithothers.com/mass-detentions) .
Öte yandan, Türkiye’nin karanlık dönemlerine ait bir uygulama olan zorla kaybedilme vakaları bu dönemde de devam etmiştir. 29 Aralık 2020 tarihinden bu yana Başbakanlık eski Raportörü olan Hüseyin Galip Küçüközyigit’ten haber alınamıyor. 20 Ocak 2021 tarihinde kaçırılan ve 6 gün sonra serbest bırakılan Gökhan Güneş ise bu altı günde yaşadıklarını bir basın toplantısında anlatmış ve Rejimin kendi vatandaşının hayatını nasıl hiçe saydığını açıklamıştır.
Hükümetin diğer bir önemli hak ihlali ise toplanma ve gösteri hakkı bağlamında yaşanmaya devam etmektedir. 1 Ocak 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle atanan Rektörü protesto eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, polisin şiddetli müdahalesiyle karşılaşmış ve yüzlercesi keyfi olarak tutuklanmıştır. Hükümetin yaşanan gerginliklerden, Üniversite öğrencileri ve toplumun belli bir kesimini sorumlu tutması ve hedef göstermesi esasında AKP’nin bildiğimiz,
gerginlik yaratma, güç kullanarak susturma ve bunu yaparken de milli ve manevi duyguları istismar etme taktiğinin 2021 yılındaki ilk örneğidir.
Değerli gönüllümüz,
Aylık olarak Türkçe, İngilizce ve Mart 2021 itibariyle Almanca olarak çıkaracağımız Bültenlerimizde, HRD olarak yaptığımız belli başlı faaliyetlere ve hiç kuşkusuz Türkiye’deki insan hakları ihlalleri yer alacak. Amacımız bunların bir şekilde kayıt altına alınması, bir bilinç ve farkındalık oluşturulması. Çeşitli ülkelerde meydana gelen insan hakları ihlallerine de kayıtsız kalmak doğru olmayacaktır.
Bültenimiz ile ilgili görüş ve önerilerinizi bizlere iletmenizi istiyor ayrıca, önümüzdeki sayılarda sizlerin de desteği ile daha kapsamlı bültenler hazırlamayı ümit ediyoruz.
Aşağıdaki linkten Bültenimize ulaşabilirsiniz.