Skip to content

Sığınma talebi reddedilen arkadaşlarımızın sorularını yanıtladık. Yol haritasını netleştirmeye yardımcı olduk.

İltica süreci, bireylerin sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal olarak da zorlandıkları bir dönemdir. Almanya’daki sığınma sistemine başvurmuş, ancak talepleri reddedilmiş birçok arkadaşımızın içinde bulunduğu belirsizlik ve hayal kırıklığı ortamında onları yalnız bırakmamak, bizim için hem insani hem de kurumsal bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun bilinciyle, sığınma talepleri reddedilen dostlarımıza yönelik bilgilendirici ve yol gösterici bir web semineri düzenledik.
Web seminerimizde, Alman sığınma hukukunun karmaşık yapısı, bu yapı içinde bireylerin nasıl hareket etmesi gerektiği ve hukuki yolların nasıl etkin biçimde kullanılabileceği konularına odaklandık. Sığınma başvurusunun reddedilmesi birçok kişi için sürecin sonu gibi görünse de, aslında doğru strateji ve bilgiyle birçok kapı hâlâ açıktır. Bu nedenle, katılımcılarımıza yalnızca mevcut durumun analizini yapmakla kalmadık, aynı zamanda ileriye dönük somut adımları belirlemelerine de yardımcı olduk.
Sığınma talebi reddedilen bireyler arasında genellikle birkaç ortak durum gözlemlenmektedir: Bazıları resmi süreçlerin karmaşıklığı karşısında nasıl hareket edeceklerini bilemezken, bazıları yaşadıkları travmalar nedeniyle duygusal bir yaklaşımla başvuru dosyalarını hazırlamış ve somut kanıtlar sunmakta yetersiz kalmıştır. Kimileri ise yaşadığı mağduriyetleri belgeleyememiş, doğru hukuki danışmanlığa zamanında ulaşamamış ya da süreci hafife alarak başvurularını eksik yapmıştır. Tüm bu durumlar neticesinde verilen red kararları, bu kişileri çaresizlik içinde bırakabilmektedir.
İşte tam bu noktada, bizler devreye girdik. Web seminerimizde, yalnızca genel bilgi aktarmakla kalmayıp, katılımcıların bireysel durumlarını da analiz etmelerine olanak tanıdık. Almanya’da bir red kararının ardından nasıl itiraz edileceğini, dava sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini, mahkemelere sunulacak belgelerin nasıl hazırlanması gerektiğini detaylı bir şekilde anlattık. Ayrıca, alternatif yollar –örneğin, Ausbildungsduldung, Evlilik yoluyla oturum, §25a ve §25b gibi diğer yasal statüler– hakkında bilgi verdik.
Seminerimize katkı sunan değerli isimler sayesinde bu süreci çok daha verimli ve nitelikli bir şekilde gerçekleştirme şansına sahip olduk. Dernek başkanımız Prof. Dr. Hüseyin Demir, uzun yıllara dayanan akademik birikimi ve saha deneyimiyle seminerin açılış konuşmasını yaparak hem katılımcılara moral verdi hem de mücadelenin kolektif boyutuna dikkat çekti. Hukuk alanında uzmanlaşmış Prof. Dr. Mehmet Özcan, Alman sığınma hukukunun teknik ayrıntılarını sade bir dille aktararak katılımcıların süreci daha iyi anlamalarına katkıda bulundu. Avukat Atilla Öztürk ise hem BAMF önündeki prosedürleri hem de idari mahkemelere yapılacak itiraz süreçlerini pratik örneklerle açıkladı. Katılımcıların bireysel sorularına verilen yanıtlarla da interaktif bir ortam oluşturuldu.
Bu seminer, yalnızca bir bilgilendirme toplantısı olmanın ötesinde, bir dayanışma örneğiydi. Katılımcıların birçoğu yaşadıkları benzer deneyimleri paylaştı, birbirlerine moral verdi ve birlikte hareket etmenin gücünü yeniden keşfetti. Bu tür etkinlikler, yalnız kalan bireyleri yeniden bir topluluğun parçası haline getirme açısından büyük önem taşımaktadır. Bizler, insan hakları ihlallerinin mağdurlarının yanında olmaya devam edeceğimizi ve onların yalnız olmadığını her fırsatta hatırlatacağımızı bir kez daha yineledik.
Önümüzdeki süreçte de bu tarz bilgilendirme seminerleri ve danışmanlık hizmetleriyle destek vermeye devam edeceğiz. Her bir bireyin temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması, yalnızca hukukun değil, vicdanın da gereğidir. Dernek olarak varlığımızı her alanda sürdürmeye ve hak arayışında olanların sesi olmaya kararlıyız. Reddedilmiş olmanın, haklı olmadığınız anlamına gelmediğini biliyoruz. Bu yolda birlikte yürüyecek ve adalet arayışını birlikte sürdüreceğiz.

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir